EY ŞİA MENSUBU!
Aşağıda sayacağım ilmi gerçekler ,inandığın mezhebinin esası ve dininin kaidelerindendir.seni ve kavmini ,İslam adına islamdan ,hak adına haktan uzaklaştırmak için ,sana ve senden önceki nesillere bu esas ve kaideleri koyan hilekar ve katil eller ,azgın ve şerli nefislerdir .
EY ŞİA MENSUBU!
İşte ,inandığın mezhebin temel taşı ve şianın ana kaynağı durumunda olan ‘’el-kafi fi usuli’d-din’’adlı kitabın içerdiği yedi gerçeği sana takdim ediyorum .bu gerçeklere bir göz atıp iyice düşünmelisin.
Allah tealadan bu gerçekleri okuduktan sonra sana ,hakkı hak olarak göstermesini ve onun inanç olarak yaşamanda sana yardımcı olmasını ,yaşarken de her türlü zorluklara karşı dayanma gücü vermesi dilerim.
Şüphesizki Allah’tan başka hakkıyla ibadet edilecek ilah yoktur ve ondan başka her şeye gücü yeten de yoktur.
1.Tevrat,Zebur ve İncil gibi ilahi kitapların birer nüshasını ehli beyt alimlerinde bulunduğundan ehli beyt ve şiası kuran-ı kerim’e ihtiyaç duymamaktadırlar.!
EY ŞİA MENSUBU!
Bu gerçeği pekiştiren ve seninde inanmanı gerektiren olay;’’el-kafi fi usuli-din ‘’adlı kitapta haber verilen husustur.
Kitabın yazarı küleyni bu konuda şöyle der:
’’İmamların ellerinde ,Allah tarafından indirilmiş kitapların hepsi bulunmaktadır .imamlar değişik dilerde olmasına rağmen bu kitapları okuyup anladıklarına diar bölüm.
küleyni bu hususta ebu abdillah’tan ravayet edilen iki hadisi delil göstermektedir .buna göre ebu abdillah _güya_ İncil,Tevrat ve Zebur’u Süryanice okuyormuş!!!
Yazarın bu sözünün arkasında yatan niyeti bellidir .bu ise bunun ehli beyt ve onun şiasının bu konuda imamlara tabi olduğudur.dolayısıyla imamlara ,önceki peygamberlere inen kitapları kitapları bildiklerinden kuran’a ihtiyaç duymayabilkirler.
Bu inanç şia’yı İslam ve müslümanlaradan ayıran çok büyük bir tehlikedir .hiç şüphe yokki hangi sebeble olursa olsun kur’ana ihtiyaç olmadığına inanmak ,insanı İslam dairesinden çıkarıp Müslümanlardan uzaklaştırır.şia’nın bu düşünce ve inancı ,İslam ümmetinin inanç esasları ,ahkam ve adabı konusunda birbirine bağlayan ve onları tek bir ümmet yapan kur!an’dan yüz çevirmek demek değimlidir?
Yine tahrif olunarak hükmü ortadan kaldırılan kitapları okuyarak onlara önem vermek ve içindekilere göre yaşmak kuran’dan yüz çevirmek demek değimlidir.?
Kuran’dan yüz çevirmek ,İslam dininden çıkış ve küfür sayılmazmı?
rasulullah,hz ömer’in elinde tevrattan bir sayfa gördüğünde onu yırmış ve ona :’size berrak ve tertemiz kuran’ı getirmedimmi?’’dediği halde ,tahrif olunmuş ve hükmü ortadan kaldırılmış kitapları okumak nasıl caiz olur?
Rasulullah ,hz ömer’in tevratttan koparılan o sayfaya bakmasına dahi razı olmuyorsa ,temiz ehli beytten birisinin ,eski kitaplardan hepsini toplaması ve değişik dillerde olmasına rağmen onlara yönelip onları okuması hiç düşünülebilirmi,hem bunları niçin yapsınki?
acaba o kitaplara bir ihtiyacı olduğundan dolayımı yaoksa bunun ardından bşka bir şey mi vardır?
Allah’a yemin olsunki bunun ardında yatan amaç ;islamı ve Müslümanları ortadan kaldırmak için alemlerin rabbi olan allah’ın elçisinin ehli beytine yapılan iftiradan başka bir şey değildir.
son olarak şia’ta mensup olan her kezin şunu bilmesi gerekirki hangi sebeble olusa olsun bir insanın kuran’ın tamamına veya bir kısmına ihtiyaç olmadığına inanması ,onun İslam dininden çıkması ve mürted olması demektir .bu inanç ,sahibini İslam dini ve Müslümanlarla olan bağını kopartır.
2.Sahabeden hz.ali ve ehli beyt imamlarından başka hiç kimsenin kuran’ı toplayıp ezberlemediği inancı.
Küleyni,adı geçen kitabında bu inancı zıkretmiş ve kendisininde bu inanca sahip olduğunu belirterek şu olayı delil göstermiştir.
‘’Cabir b. yezid el-cufi’den rivayet olunduğuna göre ,o şöyle der:ebu Cafer-aleyhisselam-şöyle derken işittim .kuran’ın topladığını idda den yalancıdır .kuran’ı nazil olduğu gibi ali b. talib ve ondan sonra gelen imamşardan başka hiçbir kimse toplayıp ezberlememiştir’’
Allah’ın kitabını Müslümanların hepsine değilde yalnızca kendi şiasından dilediklerine has kılıp saklamak ehli beyte caizmidir?
Ehli beytin münezzeh olduğu bu hareket ,Allah’ın rahmetini gizlemek değimidir.Allah’ım elçin Muhammed –sallallahu aleyhi ve selem- ve onun ehli beyti bu yalanlardan uzaktır.
Allah’ım elçin Muhammed’in sallallahu aleyhi ve selem veehli beytine iftira eden bu yalancıları kahret-amin-.
bu gibi saçmalıkları aklı selim birisi söylemekten münezzeh olduğu halde islam’a ve Müslümanlara mensup birisi nasıl söylesin .şüphesizki Allah,resulullah vefat etmeden kuran’ın inişini kemala erdirip açıklamsını tamamlamıştır.böyle saçmalıkları söyliyene meydan okunsa ve kendisine şu soru sorulsa hali nice olur dersiniz;’’ehli beyt şiasına has olan bu kuran’dan bir sure veya birkaç sure gösterebilirmisiniz’’allahım!seni her türlü noksan sıfatlardan tensih ederim ki bu,büyük bir iftiradır.
3.Geçmiş peygamberlerden geriye kalan taş ve asa gibi eserlere bütün Müslümanlar değilde ynlızca ehli beyt ve şiasını sahip olduğu !
Bunu doğrulayıp ispat den olay yine ‘’el kafi fi usulid din ‘’ adlı kitabın yazarı küleyninin rivayet ettiği kıssadır.küleyni şöye der:
’’ebu basir,ebu Cafer-aleyhisselam-‘dan rivayet ettiğine göre ebu cefer şöyle der :mümünlerin emiri ali-aleyhisselam- karanlık bir gecede mırıldanarak dışarı çıkıp şöyle demeye başlar:hımmm hımm.. karanlık bir gece … imam ali ,üzerinde adem’in gömleği,parmağında süleyman’ın yüzüğü ve elinde musa’nın asası olduğu halde huzurunuza çıktı’’
küleyni yine şöyle rivayet eder:
’’ebu Hamza ,ebu abdillah-aleyhisselam-‘ı şötle derken işittim der:musa’nın levhaları ile sası bizdedir.bizler peygamberlerin varisleriyiz’’bu bozuk ve çirkin hükümleri şöyle sıralamak mümkündür :
1. hz.ali’nin şu sözünü yalanlamaktadır ona:’’resulullah siz ehli beytine özel bir şey ayırdımı?diye sorulduğunda o: şu kılıncımın kınındaki şeyden başka bir şey ayırmadı demiş ve içerisindeki dört şeyden yazılı bulunan sayfayı çıkarmıştır.
2.Bu sözü hz.ali’ye nisbet ettiklerinden dolayı ona iftira etmişlerdir.
örneğin küleyni’ye :
’’süleyman peygamberin yüzüğü,hz musa’nın asası veya musa’ya indirilen levhalar nerdedir
diye sorulursa hiçbir cevap veremez ve idda ettiği şeylerden hiç birini getirmeye gücü yetmez .bundandfa anlaşılmaktadırki kıssa baştan sona kadar yalan ve düzmecedir .bundan 3.daha açık olarak şöye söylenebilir:
’’O halde idda ettiğin –hz musa’nın asası ile hz .süleyman’ın yüzüğü gibi mucizeler ehli beyt şiasının elindeydide tarih boyunca senden önceki ehli beyt şiası ,bir çok eza ve cefaya maruz kalmasına rağmen ,niçin düşmanlarını yok etmek için bunları kullanmadılar?’’
bütün Müslümanların değilde sadece ehli beyt ve şiasının ilahi ve nebevi bilgilere sahip oldukjları inancı :
Bu gerçeğin kaynağıda yine ‘’el-kafi fi usulid din ‘’adlı kitabında yazan küleyni’dir
küleyni şöyle der:’’ebu basirden rivayet oluduğuna göre .o şöyle der:ebu abdillah –aleyhisselam’ın huzuruna girdim .ona:canım sana feda olsun .senin şian resulullah’ın ali aleyhisselama ilimden bin kapı öğrettiğini ,her kapısdan bin kapı açıkldığını söylüyorlar ‘’dedim
bunun üzerine ,ebu abdillah ona şöyle dedi:’’ya eba Muhammed!resulullah ,ali aleyhisselam bin kapı öğretti .her kapıdan ona bin kapı açılır.’’ebu abdiilah:’’ya ebu Muhammed bir de bir camia vardır ki onun ne olduğunu bilirlermi?’’camia uzunluğu ,peygamberin direği gibi yetmiş dirsek boyunda olan bir sahifedir .ali aleyhisselam o sahifeye ağzından çıkan sözleri ,helal ve haramı ,insanların ihtriyaç duyacakları her şeyi ,hatta vurna sonucu vucutta bırakılan bir çiziğin diyetrini dahi sağ eliyle yazmıştır.’’
ebu basir:’’Allah’a yemin ederimki ilim dediğin işte budur !dedi.
şimdi bu batı inancın gerçek sonucunu şöyle ıralamak mümkündür:
1.Allah’ın kitabına ihtiyaç duymamak apaçık küfürdür.
2.Bütün Müslümanların değilde sadece ehli beyt şiasının her türlü bilgilere sahip olması hakaret,resulullah’a nsibet edilen apaçık bir ihanettir.resulullah!a ihanet nisbet etmenin küfü olduğunda şüphe yoktur ,tartışmada kabul etmez.
5.Musa kazım’ın ,şia için kendisini feda ettiği inancı:
Küleyni adı geçen kitabında şöyle rivayet eder:’’ebu hasan musa kazım ,şianın on iki imamının yedincidir şöyle der:Allah teala şia’ya hiddetlenince ,kendimi ve şiayı feda etmem konusunda beni serbest bıraktı .bende kendimi feda ederek onları ölümden kurtardım.’’
musa kazım kendisine tabi olanları kurtarma uğruna ‘Allah’ın şiayı bağışlayıp cennte hesapsız girdirmesi için kendisini feda ederek canına kıyacak ve Allah da buna razı olacak !!!
Allah teala’nın :’’Allah’a yalan isnadında bulunarak o’na iftira edenden daha zalim kim olabilir’’buyurduğu halde o’nun musa kazıma vahyederek şiaya hiddetlendiğini ve musa kazım’a ya kendisi ya şiasını feda etmesi konusunda serbest kıldığını ,musa kazımında şiayı kutarma uğruna kendisini feda ettiğini iddia etmek Allah’a yapılan büyük bir iftiradır.
Bilindiği gibi müslümanlar ,resulullah’tan sonra peygamber olduğuna ve ya geleceğine inanan kimsenin kafir olduğunda hem fikirdirler.
6.Şii imamlarının günah işlemedikleri(ismet),onlara vahiy geldiği ve kendilerine itaat edilmesi gerektiği gerekliliği
Şia’da bu hususta inançları şudur :Allah’ın insanların hepsine rasulullah’a itaat etmelereini farz kıldığı gibi ,şia imamlarına da mutlak olarak itaat etmelerini farz kılmış olmasısır .buna göre şia imamlarına vahiy gelmekte ,onlar sabah-akşam gökten haber almaktadırlar.böylece şia imamları ,nebi ve resuldürler veya aynen onlar gibidirler .onlardan hiçbir farkları yoktur.fazlaları bile vardır.Allahım !bu insanları senden kopartan ve senin yolundan saptıran bu katil elleri kes!
7.Ehli beyt ile birlikte Selman ,ammar ve bilal gibi pek az sayıda sahabenin dışında ,resulullah’ın ölümünden sonra ashabının dinden dönerek kafir olduklşarı inancı.şia’nın ileri gelen fakih ve alimleri neredeyse bu konuda ittifak etmişlerdir .çünki bu konuda yazdıkları eserleri böyle söylemekte ve bu kitapları bunuda açıkca dile getirmektedir .inançları gereği farz olan takkiye dışında çoğunlukla bunu ilan etmeyen hiçbir kimse yoktur.’’es-safi’’adlı tefsir kitabında –ki bu kitap ,şianın en meşhur ve kıymetli kitaplarından sayılıp çok fazla itibar edilmektedir –bu konuda pek çok rivayet zikredilmiş ,bu rivayetlerin çoğuda bu sapğık inancı teyid etmektedir.hz ömer ve hz ebubekir şia kitaplarında ,şianın onları tekfir etmeleri konusunda sayılamayacak kadar pek çok rivayetler vardır.
EY ŞİA MENSUBU!
Resulullah’ın ashabına kafir olup dinden döndüler demek hiç akıl karımıdır ?onlar rasulullah’ın havarileri,Allah dininin yardımcıları ve onun şeriatını omuzlarında taşıyan kimöselerdir.onlarki Allah’ın kitabında kendilerinden razı olduğunu belirttiği resulullah’ın lisanıylada onları cennetle müjdelediğini ,dinini onlarla koruduğu,Müslümanları onlarla güçlü kıldığı ve kıyamete kadar dünyada isimlerinin kalıcı olmasını sağladığı kimselerdir.
Bunların hedef ve gayeleri şudur:Yahudilik,Mecusilik ve diğer her türlü şirk ve putperestliğin düşmanı olan İslam dinini ortadan kaldırmak. Bu İslam temelini ortadan kaldırdığı ,tahtını yerle bir edip kalıntıları ortadan kaldırdığı zaman da Mecusi Kisra devletini kurmak için rahat bir zemin hazırlamaktır.