İslam Akidesi
  HALEPÇE KATLİAMI
 

HALEPÇE KATLİAMI
2004-09-01

 

Tarih 17 Mart 1988 İslam topraklarının bir kesiti sessizce yangına veriliyordu. Ama bu yangında ağaçlar ve otlar değil, çocuklar, kadınlar, ihtiyarlar ve can taşıyan bütün varlıklar yanıyordu. Ve katliamın böylesi görülmemişti.

17 Mart 1988 Halepçe kasabasının hemen başucunda iğrenç bir adam, iğrenç uşaklarıyla, iğrenç planlar yapıyor. Önceden planlanmış bir katliamın uygulanmasına karar verildiği kara bir gün bu gün.

Camilerin çokluğu ve İslam Ensitütüsüyle ünlü Müslüman öğrencilerin yetiştiği ve 70 bin insanın yaşadığı bir yerdi.

1971-73 yılları arasında yönetime gelen Baas rejimini bu Müslümanların şiddetle karşı çıkmaları öfkelendiriyordu. Karşı çıkmanın en yoğun olarak görüldüğü yer Halepçe olduğu için, hedef seçilen yerde orası oldu.

Bir an önce önlem alınmalıydı. Önce onların içine sinema, tiyatro ve müzik gibi etkinlikler sokarak kendi gündemlerini Halepçeliye unutturmaya çalıştılar. Ancak onlar Baas rejiminin sinsiliğinin farkındaydı. Bunun üzerine katliam, kıyım ve imha planlarını uygulamaya koymak istiyorlardı. Ancak bu vahşete göz yummayan Halepçeliler ayaklandılar. Lakin Baas partisinin Müslüman Kürtleri sürgün etmek ve yuvalarından göçe zorlamak cinayetinin halkası gün geçtikçe genişliyordu.

İran-Irak savaşının en yoğun günleriydi. İran güçleri Peşmergelerle beraber Halepçeyi ele geçirerek Irak askerlerini esir aldılar.

Aradan iki gün geçmeden kentin üzerine sessizce ölüm yağıverdi. Irak uçaklarının bıraktığı kimyasal bombalarla Halepçe halkı korkunç bir katliama maruz kaldı.

Mahşerden farksızdı o gün. İnsanlar şaşkın, çaresiz, ve mazlum… Anneler yavrularını kurtarmak için korkunç bir mücadele verirken Baas’ın taşlaşmış kalpli askerleri uçaklarla onları bombardımana tabi tuttular. Anneler kan içinde bebelerinin üzerine düşüyordu cansız. Kadın, erkek, çocuk, ihtiyar ve her şey yok olmuştu. Ve katliamda 11540 kişi katledildi.

Batı dünyası sessizdi… Suskundu ve memnundu! Çünkü Müslümanlar ölüyor ve öldürülüyordu.

Olaya şahid olanlar anlatıyor:

“Biz 21 Mart günü oraya vardık. Dört gün geçmişti aradan ve aynı vahşet gözleniyordu. Tüm sokaklar, caddeler insan ve hayvan ölüleriyle doluydu… Gördüğümüz bütün insan cesetleri kadın, kız, çocuk ve bebelerle yaşlılardı… Bu manzaraya en katı insan bile dayanamazdı.” [1]

“Etrafta hardal gazının yakarak öldürdüğü kadın ve çocuk cesetlerinin resimlerini çekerken kusmamak için kendimi güçlükle tutuyordum… Bütün sokaklar kadın ve çocukların cesetleriyle doluydu… Dış görünümlerinde hiçbir şey olamayan bu insanlar sokaklarda uyur gibi yatıyorlardı…

 

Koca kasabada hayvan dahil hiçbir kimse kalmamıştı.” [2]

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

[1] (R.Öztürk Gazeteci) 

[2] (Faruk Ölçüçü  Gaezeteci)

 
  Toplam 188482 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
islamakidesi.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol